HABAKKUK PROJESİ/GEOFFREY PYKE

HABAKKUK PROJESİ/GEOFFREY PYKE

HİKAYE

Mitolojik isimlerin,terimlerin ve inanç bağlantılı tabirlerin teknolojik projelere verildiğini sıkça görmek mümkün. Bu eylemin zemininde tasarımı yapan kişinin var ettiği eserine bilinç altında bir kutsiyet yüklemek olduğunu anlamak çokta zor değil. Yine böyle bir düşünce ile ortaya çıkan Geoffrey Pyke hem eseri hemde bu eserin niteliğine rağmen yetkilileri ikna gücü dolayısı ile dikkati çekmekte. Eser niteliği dolayısı ile batırılamayacak bir savaş gemisi olarak adlandırılabilir.

Dönemimiz İkinci Dünya savaşı dönemi. Çeliğin zor ulaşılabilir bir materyal olması dolayısı ile devletlerin oldukça zor dönemlerden geçtiği savaş sürecinde Alman kuvvetleri silah teknolojisinde ulaştıkları seviye dolayısı ile pek çok alanda Müttefik devletleri zor durumda bırakmaktadır. Özellikle denizlerin ve okyanusların savunması konusunda sorun yaşayan devletler çözüm arayışı içindedirler. Savaşan ülkeler askeri mühimmat, ekipman üretebilmek için gerekli kaynakları sürat le tüketiyorlardı. Atlantik Okyanusunu geçmeye çalışan İngiliz gemileri Almanların meşhur U-Boat'ları için kolay yem oluyorlardı. İngiliz gemilerini korumak için uçaklar gemilerine ihtiyaç vardı ama eldekiler okyanusu geçebilecek kadar gelişmemişlerdi. Okyanus ortasında ikmal yapmaları da mümkün değildi. Dolayısıyla, okyanusu geçebilecek uçak gemilerine ihtiyaç vardı. Ama bu gemileri inşa edebilmek için tonlarca çelik lazımdı fakat bu miktarda çelik yoktu.Petrol ve çelik gibi kıt kaynakları kullanmadan bir uçak gemisi inşa edilmesi gerekiyordu. İngiliz bilim adamı Geoffrey Pyke fantastik bir fikirle karargaha geldi. Pyke, buzdan uçak gemisi inşa etmek istiyordu. Kulağa mantıklı gelmişti çünkü buz sertti, batmaz ve her türlü darbe dondurularak kolaylıkla tamir edilebilirdi.

Pyke'a göre büyük bir buz kütlesi kesilerek, okyanus içine çekilebilirdi. Daha sonra kütlenin yüzeyi yıkanarak, iniş platformu şekline sokulabilirdi. Nasıl oldu bilinmiyor ama Pyke, Lord Mountbatten'ı ikna etti. Lord Mountbatten o dönem çok önemli bir isimdi, zira Churchill'i ikna edebilecek tek kişiydi. Pyke yanılmamıştı. Churchill ikna oldu ve "Project Habakkuk" adı altında çalışmalar başlatıldı.Habakkuk adını Babil döneminde yaşamış olduğu düşünülen bir peygamberden alıyordu. İsa'dan 7 yüzyıl kadar önce yaşadığı düşünülen bu peygamberin ismi sayesinde Pyke eserine istediği kutsiyeti sağlayabildiğine inanıyordu

Pyke'ın hayalindeki gemi 610 metre uzunluğunda ve 2 milyon ton ağırlığındaydı. 150 uçağın barınabileceği, birçok savunma silahının monte edilebileceği bir gemi olacaktı. Tek problem vardı.Buz hızla eriyen bir madde idi. Pyke buna da çözüm üretmişti, müthiş bir soğutma sistemi ile buzun erimesi engellenecekti.

Geminin yaklaşık 1/10 ölçeğinde, 1000 ton ağırlığında bir prototip üretildi. Soğutma sistemi yaz aylarında bile geminin erimesini engelleyecek donanıma sahipti. Testler esnasında yeni sorunlar çıktı. Buz sert bir malzeme ama aynı zamanda kırılgan bir malzemedir. Dolayısıyla, geminin belli yerleri kırılabiliyordu.

Dizayn çalışmaları süratlendi. Çalışmalar hızlandıkça sorunlar üst üste gelmeye başladı. Önce maliyet beklenenin 3,5 katına yükseldi. Bu dönem için oldukça yüksek bir rakam olduğundan proje tepkiler alamaya başladı. Ardından mekanik sistemi ayrı bir problem oldu, bu derece büyük bir geminin manevrasını sağlamak çok güçtü. Ayrıca gemi en fazla 6 deniz mili süratle seyir edebiliyordu. Deniz kuvvetleri için çok yavaştı. Geminin soğutma sistemi o kadar büyüktü ki, müttefik ülkelerin katkıları bile çözüm olmadı.

Sonuç olarak maliyetine gelen tepkiler,kronik arızaları dolayısı ile Normandiya çıkarmasının hemen öncesinde Habakkuk projesi rafa kaldırıldı. Günümüzdeki geriye kalanlar örnek modelin yapıldığı ve yüzdürüldüğü Patricia gölünün(Kanada) dibindeki prototip kalıntılarıdır.

Musa ŞAHİN

DİĞER HABERLER